Çağla merhaba, Sorunu forumdan ulaştırdığın için çok teşekkür ederim. Eğer okumadıysan, daha önce paylaşmış olduğum blog yazısını ve özellikle "4+3" yolunu okumanı öneriyorum çünkü bu seni kapsıyor: Amerika’da Nasıl Lisanslı Mimar olunur? Yurt dışı biraz geniş kapsamlı olduğu için Avrupayı kapsayan ülkelerde denklik gereklimi, nasıl yol izlenmeli çok fazla bilgi sahibi değilim. Eğer Avrupa ülkeleriyle ilgili ise soruların, Discord kanalımıza katılmanı öneririm. Bu grupta Avrupaya gitmeyi hedefleyen ve araştırma yapmış arkadaşlarımıza ulaşabileceğini düşünüyorum. Siteye üye veya abone olursan link otomatik olarak sana gelecektir. Amerika ile ilgili bütün sorularına elimden gediğince cevap vermekten mutluluk duyarım. Amerika'da iç mimarlık yapmak için herhangi bir denklik gerekli mi? Evet ve Hayir. Amerika'da denklik almadan bir mimarlık ofisinde işe girmeyi başarabilirsen eğer mümkün. Tabi işe alım için "denk" olduğuna karar verecekler başvurup görüşeceğin şirketler olacaktır. Şunu belirtmektede fayda var burada Türkiye den aldığın diploma ile geldiğinde iç alan dekoratörü sıfatını almış olacaksın. Mesela California yı ele alalım. California da kendine iç mimar diyebilmen için California Council for Interior Design Certification (CCIDC) a kayıtlı olman gerekmekte. Lisansli bir iç mimar olabilmek için en az 2 yillik lisans egitimi yani en az somestr basina 40 saate denk gelen bir egitim ve sonrasinda ise 4 yillik is tecrubesi edinmen gerekiyor lisansli bir ic mimarin altinda. CCIDC ye kayitli olmak icin tabiki sinavi gecmen gerekiyor. Bu sinav Interior Design examination yani IDEX olarak geciyor. Bu sinava eger okudugun okulda aldigin dersler yeterli ise direkt gelip girebilir, kayidini yaptirip is bakabilirsin diye dusunuyorum. Denklik icin tabiki bir form doldurup komisyona yollaman gerekiyor. Bu bilgilerin hepsine yukardaki linkten ulasabilirsin. Ama formun nasil bir sey olduguna bakmak istersen asagida linke tiklayarak bu forma ulasabilirsin. https://ccidc.org/wp-content/uploads/2017/07/Transcript-Evaluation.pdf Bu izleyecegin yol eyaletten eyalete degisebilir fakat genel olarak birbirine benzedigini dusunuyorum. Sorunu paylastigin icin tekrar tesekkur ederim. Iyi sanslar ve yolun acik olsun!

Muhammet, Aşağıdaki tabloda bir mimarın tecrübesi ile doğru orantılı olan, ortalama maaş miktarını görebilirsin. Bu tablo San Francisco ve çevresini kapsamakta. Eğer daha kapsamlı bir araştırma yapmak istersen (eyalet, title vs.) tablonun altındaki linke ya da buraya tıklayabilirsin. Birbirinden güzel soruların ve aktif kaldığın için çok teşekkür ederim! @Muhammet Tetikoğlu

Muhammet merhaba, Projelerini paylaştığın için çok teşekkür ederim. - Ülke farklılığından dolayı türkiyede almış olduğumuz eğitim ve tecrübenin amerikada ne seviyede karşılığı var acaba? Öncelikle belirtmekte fayda var ki, Türkiye'de almış olduğumuz eğitim ile Amerika'da mimar sıfatına ulaşamıyoruz. Eğer Amerika'da mimar olmak için izlenilmesi gereken yolu ve süreci merak ediyorsan bu konuda daha önce palaşmış olduğum makalenin linkini aşağıya ekliyorum. Amerika’da Nasıl Lisanslı Mimar olunur? Fakat başka ülkede mimar olanların, burada mimarlık denkliği alması mümkün. National Council of Architectural Registration Board (NCARB)' un denklik için gerekli tuttuğu iki öğeyi tamamlaman gerekiyor. İlki Architectural Experience Program (AXP), diğeri ise Architect Registration Examination (ARE). Yabancı ülkedeki mimarların nasıl bir yol izlemesi gerektiğini NCARB'ın sitesinden ya da buraya tıklayarak ulaşabilirsin. Tabiki Trankript formu doldurup okuduğun üniversiteden direkt olarak NCARB'ın sistemine yollatıp eğitimini onaylatman gerekiyor. Burada bahsettiğim terimleri, öğeleri ve süreci ayrıntılarıyla "Amerika'da Nasıl Lisanslı Mimar olunur?" makalesinde paylaştım. Eğer okumadıysan mutlaka okumanı öneririm. Devam edelim, Tabiki Amerika'da GreenCard aldığın surette, mimarlık şirketlerinde çalışsabilmen için mutlaka mimar sıfatı taşıman kesinlikle gerekmiyor. Bir mimarın yapabildiği her şeyi teknik anlamda yapabiliyorsan, bir çok şirketin genelde bakacağı şey budur. Dışarda kendine mimar diyen bir çok insandan daha iyi mimari bilgiye sahip olan, 10-20 yıla aşkın tecrübesi olan ve hala gerekli sınavları vermeyip mimarlık lisansı almayı tercih etmeyen milyonlarca insan var. Günün sonunda yapılan projeye imzayı her daim şirket sahibi atıyor. Yani bu noktada mimar olmana gerek yok. İyi bir CV ve iyi bir Portfolyo ile iş görüşmelerine gidip kendini nasıl pazarlaman gerektiğinide bilirsen işe alınmamak için hiç bir sebebin yok. Yani soruna dönmek gerekirse, eğitim ve tecrübenin karşılığı olup olmadığını yorumlamayı bu noktada sana bırakıyorum. - Greenkart çıkması durumunda bu seviyede yapmış olduğumuz işler ile amerikada iş bulmak ne seviyede zor acaba? Program olarak da 3ds max ve Autocad kullanıyorum.Bunun yanında büyük projelerimiz içinde lumion dan animasyon yapabiliyorum. Yapmış olduğun görseller kalite olarak güzel olduğunu düşünüyorum. Amerika'da iş bulmak için bu görselleri göstermen yeterli olmayacaktır tabiki. İş başvurularına giterken dikkat etmen gereken çok önemli noktalar mevcut. Öncelikle, doğal olarak çalıştığın yerlerde ve bireysel olarak yaptığın projeler, Türkiye'de ki en yaygın bina şekli ve konstrüksiyon şekli olan toplu konut ve beton arme projeler. Amerika'da beton arme yapılar yaygın değil. Bulunduğun eyalete göre yapı şekilleri farklılık göstersede genel olarak eğer "Residential Archicture" katogorisinde bir bina yapılıyorsa bu genelde "wood construction" yani ahşap konstrüksiyon olacaktır. Multi-Family Housing yani seninde örneklerini göstermiş olduğun toplu konut projeleri ise büyük ölçüde çelik konstrüksüyon olacaktır. Bu noktaları bilerek bir portfolyo ve sunum hazırlamak senin için çok kritik bir nokta. Çünkü bina malzemelerini tanıdığını, dış cepheden başlayıp binanın en iç katmanına kadar nasıl oluşturman gerektiğini bilmen ve bunları gösterebilmen senin yararına olacaktır. Bunlarıda yaptığın görsellerle tamamlaman ayrıca katkı sağlayacaktır. Bunun dışında görsellik anlamında bir işe girmek isteyecek olursan, 3dsMax'in burada kullanım oranı yok denilecek kadar az. 3dsMax'e yönelik işler bakmaya başladığın noktada seçeneklerin sınırlı olacaktır. Multi-Family yada Commercial mimari ile ilgilenen şirketlere girdiğin zaman ise hangi programları kullanıyorsun sorusunu alacaksın. AutoCAD kullanman gayet güzel ama "Revit kullanabiliyor musun?" sorusu alman çok olası. Bu yüzden GreenCard alma durumunda buraya gelmeden önce Revit kursları alıp öğrenmeni, portfolyo ve CV'ni yukarıda bahsettiklerime odaklanarak hazırlanırsan iş bulma konusunda daha az sıkıntı yaşayacağından eminim. Senden genel olarak iş görüşmelerinde isteyecekleri ya da soracakları sorular şu şekilde olabilir; - Kendinden ve tecrüberlerinden bahset. Ne gibi projelerde yer aldın, yada kendi ilgilendikleri mimari yapılara yönelik sorular iletebilirler. - Teknik bilgin var mı? Bu soruyu mutlaka alırsın, ve hatta görüşmeye gitmeden önce yanına daha önce yapmış olduğun teknik bir set örneğini almanı öneririm. (Construction Drawings) - Revit, AutoCad, SketchUp. Bu 3 program en çok yaygın olan programlar. (Küçük ve orta çaplı şirketler için konuşuyorum.) Bu büyüklükteki şirketlerin hemen hemen hepsi SketchUp kullanıyor, çünkü müşteri ile zaman sağlıklı ve hızlı bir iletişim kurabildiği düşünülüyor. Sana bu programlarla olan tecrübeni ve yeteneğini 1 ile 10 arasında notlamanı büyük bir olasılıkla isteyebilirler. (Burası önemli) -Başka yer ile görüşüyor musun? Bu soruyuda alman olası. Eğer görüşüyorsan açıkça söyleyebilirsin. Eğer görüşmüyorsanda basitçe, kendim için doğru olan yeri arıyorum diyerek yanıtlayabilirsin. -Lisanslı mimar olmayı düşünüyor musun? - Bunun yanında onalarca farklı soru ilede karşılaşabilirsin. En sevdiğinmüzisyenin ve ya müzik tarzının ne olduğu, zayıf yanlarının ne olduğu, yapmaktan hoşlandığın şeyler, ideal işinin ne olduğu gibi.. Toparlarsak, Almış olduğun Türkiye'deki eğitim ve iş tecrübesini burada kullanabilirsin. Önemli olan başvuracak olduğun, iş görüşmesine gidecek olduğun şirketlerle ilgili geniş bir araştırma yapıp, o şirketlerin aradığı eleman özelliklerini göre Portfolyonu, CV'ni hazırlaman ve kendini diğer her anlamda hazırlıklı duruma getirmek. Sonrasında mutlaka, SketchUp, Revit, AutoCAD (Lumion bilmen güzel, her zaman bir artı olacaktır) proramlarına hakim olmalısın. Her zaman yanında bir örnek teknik set bulundurmalısın. Bu noktaları eksiksiz tamamladığın zaman başvuracak olduğun 10 larca 100 lerce şirketten bir kaç tanesine gireceğinden hiç kuşkum yok. Umarım faydalı olmuştur. Tekrar paylaşımın için çok teşekkür ederim. @Muhammet Tetikoğlu PortfolioCracker'a katıldığın için aktif olarak paylaşım yaptığın için de ayrıca teşekkür ederim. Umarım bu başlıkları paylaşarak daha geniş kitlelere ulaşmamız yardımcı olursun. Bol şanslar!

Yiğit merhaba, Öncelikle paylaşda bulunup sorunu ilettiğin için çok teşekkür ederim. Bu sorduğun konu ile ilgili pek bir bilgim bulunmamakla beraber gayet ilgi çekici buldum. Tüm detaylarını ve izleyebilceğin yolu tam anlamıyla söyleyemeyecek olsamda biraz araştırma yaptım ve sana yardımcı olabileceğini düşündüğüm bir kaç bilgi topladım. FirstPointUsa'ya göre Amerika'da bulunan okullarda 2189 Erkek kürek sporcu yarışırken 7000 kadın kürek sporcusu mevcut. Görünüşe göre kürek sporu ile ilgili burslar genellile liseyi tamamlamış, üniversiteye ilk defa adım atacak öğrencilere yönelik ve daha populer. FirstPointUSA her sene hem yurt içi hem yurt dışından öğrencilere burs vermekte ve bir sürü okulla partnerliği var. Kesinlikle bu platforma burs için başvurmanı öneririm. Bilgileri aktardığım sayfaya ve başvuru formuna ulaşabileceğin sayfa için buraya tıklayabilirsin. İkinci adım olarak, hangi üniversitelerin kürek spor takımlarına sahip olduğu ile ilgili bir araştırmada bulundum. Bir çok sayfa olmasına rağmen, en doğru bilgileri bu sayfadan temin edebileceğini düşünüyorum. Bu sitede bahsedilen okulların websitelerinden doğruluğunu kontrol ettim. Üniversiteler içinde Drexel, Northeastern, Oregon State, Syracuse gibi üniversiteler bulunuyor. Kapsamlı bir mail hazırlayarak bu üniversitelerdeki ilgili departmanlara tek tek ulaşmanı hem daha kapsamlı bilgi talep etmeni hemde tanışıp kişisel ilişki kurmaya çalışmanı öneririm. Unutmaki seni kabul edecek insanlar bu kişiler olacaktır ve kendi spor departmanlarında bu otoriteye sahiplerdir. Bu üniversitelerden bazıları " NCAA Division I, NCAA Division II, NAIA and NJCAA" dolayısıylada burs kabul ediyor, fakat bunlardan sana en uygununun NJCAA platformuna başvuru olduğunu düşünüyorum, çünkü aralarında sınırlarını uluslararası belirleyen, yani yurtdışındaki çğrencilerida burs kapsamına katan platform bu olarak görünüyor. Daha fazla bilgi sağlayıp, daha derinlemesine cevap vermek isterdim, fakat yinede bir yardımı dokunacağını düşünerek bu paylaşımı yaptım. Araştırmalarına kesinlikle devam et ve bu süre içerisinde yardımcı olabileceğim bir konu olursa bana her daim ulaşabilirsin. Paylaşımın için tekrar çok teşekkür ederim! İyi Şanslar! @yigitdenktas

Paylaşımda bulunduğunuz ve güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Umarım PortfolioCracker blogu ilerideki adımlarında sana yardımcı olabilir. Başka sorularınız olursa her daim bana ulaşabilirsiniz. Ayrıca PortfolioCracker blogunun bir parçası olduğun ve aktif kaldığın için ayrıca teşekkür ederim. Siteyi ve paylaşımları lütfen paylaşmayı unutma. @sariko

Elçin merhaba, Paylaşımın için öncelikle çok teşekkür ederim. Seninde farkında olduğun gibi Behance ya da Adobe Portfolio platformları okul başvurularından ziyade daha çok kendi projelerini sunum şeklinde, online platform üzerinden sergileyebileceğin kişisel bir proje galerisi ya da tek sayfalık, sayfayı yukarıdan aşağıya kaydırarak sunmak istediğin her ne varsa sunabileceğin platformlardır. Mimarlık yüksek lisans başvurularında ise bizden istenen projelerimizi içeren ve kompozisyona sahip olan bir portfolyodur. Her okulun bununla ilgili sayfa boyutu zorunlulukları vardı. Daha önce "Amerika'da Mimarlık Yüksek Lisansı Yapmak için nasıl hazırlanmalıyım? Gerekli belgeler nelerdir?" makalemizde de bahsettiğim gibi, "Portfolio sayfa sayisi, sayfa duzeni ve boyutu universitelere gore degisebiliyor. Mesela Harvard Universitesi 12”x”18” ve ya A3 boyutunda isterken U.C Berkeley 8.5”x11” formatinda isteyebiliyor. Fakat hepsinin aradigi ortak ve en onemli noktalara portfolyonuzu hazirlarken ozellikle dikkat etmeniz gerekiyor." Bu sebepten dolayı portfolyonu hazırlarken Behance, Adobe Portfolio ve benzeri hatta PowerPoint' den de uzak durmanı öneririm. Bunun dışında kullanmanı önereceğim iki tane araç olacak. 1- Adobe Photoshop Adobe Photoshop benim ilk tercihim olacaktir. Hem birlikte çalıştığım öğrencilere hem de bu soruyu ileten arkadaşlarıma ilk önerim Photoshop olmakta. Bunun sebebi, hem Indesign'da oluşturduğun sayfa düzenini oluşturabilimek hem de bu düzeni oluştururken çizimler ve görseller arasında gerek çizgilerle, gerek arka plan dokunuşlarıyla bir bağlantı sağlamak ve birbiri ile uyum içerisinde gelişen genel bir portfolyo kompozisyonu yaratabilmek. 2- Adobe InDesign InDesign benim ikinci tercihim ve kullanmanı önereceğim bir araç olacaktır. Indesign'dan kolayca sayfa boyutlarını ayarlayabilir, sayfa marginlerini (Guidelines) oturtabilir, ve sayfa düzenlerini oluşturabilirsin. 3- Adobe Illustrator Son olarak Adobe Illustrator' kullanmayı tercih edebilirsin. Yine aynı şekilde sayfa düzenini, boyutlarını ayarlayabilir, hatta teknik çizim düzeltmelerini bile bir noktaya kadar, programlar arası geçiş zorunluluğu olmadan yapabilirsin. Benim kendi tecrübem, Illustrator'un dosya büyüklüğünün diğer araçlara kıyasla daha fazla olduğu ve bu sebepten dolayı, ilerleme kaydettikçe bilgisayarda yavaşlama yaşanabiliyor. Açıkçası bu 3 programda birbirinden etkili. Önemli olan senin hangi programı, aracı daha rahat ve etkili kullanabildiğin. Eğer bu programları tanıyorsan ve zaten bilgiliysen, bu seçimi senin için yapmak zor olmayacaktır diye düşünüyorum. Aksi taktirde bir Photoshop'tan başlamanı öneririm. Photoshop'ta sayfa düzeni nasıl oluşturulur, margin, guidelines lar nasıl kurulmalı. Photoshop+Indesign+PDF geçişleri nasıl olur hakkında ileride bir makale yazısı paylaşmayı planlıyorum. Umarım birazda olsa sorunun cevabını bulabilmişsindir. Paylaşımın için tekrar çok teşekkür ederim. @cicadiss Eğer konuyla ilgili senin başka bir sorun varsa ya da bu paylaşımı okuyan arkadaşlarımın bir fikri, önerisi, düşüncesi varsa lütfen aşağıya yorum bırakın. Bu paylaşımı ve platformu lütfen paylaşmayı unutmayın! Şerefe!

Merhaba, Öncelikle paylaşımda bulunup sorularını PortfolioCracker Forum'u üzerinden ilettiğin için çok teşekkür ederim. Çok güzel ve yerinde bir soru sorduğunu düşünerek bu konu ile ilgisi olan düşüncelerimi şu şekilde aktarayım. Şuan hazırlık eğitimimi tamamladım 1. Sınıfa başlamadan 9 ay boşluğa sahibim bu boşlukta kendimi nasıl geliştirebilirim? İlk olarak hiç bir şeye başlamadan önce, okulunun sana verecek olduğu eğitimle ilgili tam bir bilgiye sahip olman. Eğer okulda okumuş ya da okumaya devam eden bireyler tanıyorsan onlar ile iletişime geçip, okulun gidişatı, kullanılan programlar, genelde projelerde istenilen öğeler ve bunun gibi eğitim sürecinde sana yardımcı olabilecek, önceden bildiğin taktirde seni bu maratona 1-0 önde başlatacak her bilgi senin çok işine yarayacaktır. Bu yüzden hala yapmadıysan, okulunda tecrübeli olan bir kaç kişiye ulaşıp konuşmak senin için yararlı olacaktır. "Çizim yeteneğine sahip olmamak" diye düşünmek ayrıca yanlış diye düşünüyorum. Sizin okulunuzun belirlediği eğitim şeklini ve sistemini bilmemekle beraber, genelde mimarlık okullarının ilk senesi program kullanarak çizimden çok, elle çizime yönelik eğitim vermektedirler. Bu yüzden, okulda 1 sene boyunca öğrenecek olduğun çizim teknikleri ve sistemleri olacak. Bir kaç tane saymak gerekirse; - Perspective Drawings (one-point, two-point, three-point perspective) - Paraline Drawings (axonometric, isometric, dimetric, oblique) Okul öncesi süreçte bu çizim teknikleri ile ilgili birazda olsa bilgiye sahip olmanı, ve alıştırmalar yapmanı öneririm. Hem fakülteye başladığında dah hızlı adapte olup, mimari düşünce gücü ve pratiğide katacaktır. "Francis D.K Ching - Design Drawing" kitabını bulabilrsen mutlaka almanı öneririm. Mimarlık 101, biraz mimarlık tarihi, akımlar ve tarihlerle ilgili bilgi edinmeni öneririm. Mimarlık ile ilgili tam anlamıyla bir anlayışa ulaşmaya çalışırken, sorgularken, veya anlamaya çalışırken, yıllarca mimarlık üzerine olan değişimin, oluşan akımların, dünyanın o anki gidişatı, politik değişiklikler, savaşlar, ülkeleri yönetenler ve bir çok etkene dayalı olarak değiştiğini ve bir olaylar zinciri olduğunu göreceksin. İşte bu noktada kendi düşüncelerini bu olaylar zincirine integre etmeye çalışırken, hangi akımların hangi tarihlerde olduğunu, hangi akımların birbirini takip ettiğini, tarihlerini kısa ve öz olarak biraz okumanı öneririm. Hem okul süresince alacağın mimarlık tarihi derslerinde, hemde stüdyo derslerinde inanki yaralı olacaktır. Bu konularla ilgili son olarak önereceğim bir kaç kitap var. Bulabilirsen kesinlikle almanı öneririm. 1- Design Drawing - Francis D.K Ching 2- The New Drawing on the Right Side of the Brain - Betty Edwards 3- Drawing Shortcuts - Jim Leggitt İkinci soruma gelicek olursak Türkiye’den mezun olmuş bir öğrenci amerikada yüksek lisansa gelip orada meslek hayatına atılabilir mi bunun için neler yapmalı? Bu sorun ile ilgili cevapları ve daha fazlasını paylaşmış olduğum blog makalelerinden bulabilirsin. Sorunun kısa cevabı: Evet! Türkiye'den mezun olmuş bir öğrenci Amerika'da yüksek lisansa gelebilir ve meslek hayatına atılabilir. Aşağıda bu konular ile ilgili daha ayrıntılı bilgilere ulaşabileceğin makale paylaşımlarını bulabilirsin. Amerika'da Mimarlık Yüksek Lisansı Yapmak için nasıl hazırlanmalıyım? Gerekli belgeler nelerdir? Amerika’da Nasıl Lisanslı Mimar olunur? Yüksek Lisans yaparken de çalışmanın mümkün olduğunu belirtmek gerektiğini düşünüyorum ve bununla ilgili makaleyide aşağıya ekliyorum. Amerika'da Yüksek Lisans yaparken çalışmak Tekrar sorunu PortfolioCracker Forumda paylaştığın için çok teşekkür ederim ve umarım senin için faydalı ir paylaşım olabilmiştir. Bunun ötesinde soruların olursa lütfen aşağıya yorum yapmaktan çekinme. @qodsarmy Başarılar dilerim!

Bensu merhaba, Öncelikle bana ulaştığın için ve birbirinden güzel bu soruları ilettiğin için çok teşekkür ederim. Çok önemli noktalara değindiğini düşünüyorum. Sorularınıza elimden geldiğince şu şekilde yanıt vereyim. -Amerika'da bulunan üniversitelerin başvuru tarihleri genel olarak hangi aylardadır? 2019 sonbahar dönemi için başvurmada geç mi kaldım? Amerika'da bulunan üniversitelerin başvuru tarihleri ile ilgili genel bir blog yazısı yazmayı düşünüyorum fakat o zamana kadar size genel bir bilgi vermem gerekirse, Genelde mimarlık başvuru tariheri genelde kasım ayının ortaları ile ocak ayının ortaları arasındaki süreç içerisindedir. En çok son başvuru tarihi aralık ayının ortalarında sona ermektedir.  -Amerika'da pek çok üniversite bulunmakta, kendime en uygun okulu ararken nasıl ve nereden başlamam gerekir? Kısacası Google arama çubuğuna başlangıç için ne yazmam gerekir? (Aramaya başladıktan kısa süre sonra umutsuzluğa kapılıyorum.) Bu soru gerçekten çok yerinde ve güzel bir soru. Güzel bir hedefte düşünüyorsun seni tebrik ederim. Bir kaç kere daha öncede bahsettiği gibi, kendine uygun okulu bulman hem senin o okullara kabul ama oranını yükseltecek hemde daha başarılı olmanda büyük bir rol oynayacaktır.  Şu şekilde yapmanı öneririm. Öncelikle bir tasarımcı olarak kim olduğunu, düşüncelerinin ve ilgilerinin hangş yönde olduğunu anlaman lazım. Bunun için en uygun yol bir kağıt kalem alıp, nasıl bir akademik yolda hayatına devam etmek istediğini, çok geniş olan mimarlık okyanusunda hangi çeşit bir eğitimr yönelmek istediğini basit kelimelerle yaz bu sana seçeneklerini aza indirmende ve daha sonrasında yazacak olduğun niyet mektubuna da çok yardımcı olacaktır. Mimarlık üniversitelerinde verilen eğitimleri basit olarak 2 kategoriye ayırmanın doğru olacağını düşünüyorum.  1- Teori üzerine yoğunlaşarak verilen bir eğitim 2- Pratik üzerine yoğunlaşarak verilen eğitim Kendine şunu sormalısı açıkcası: Ben ne öğrenmek istiyorum? Sustainability mi, High rise mı, urban design mı, teori mi. Böylece seçeneklerini gayet aza indirebilip bu kelimelere odaklanarak aramanı sürdürebilirsin. Hangi üniversitelerin hangi özelliklere sahip olduğunu anlaman için bir çok şeye bakabilirsin. Aşağıya gerçekten bakmanı önerdiğim sitelerin linklerini koyuyorum. Amerikadaki bütün mimarlık okullarının listesini ve detaylı bilgilere ulaşabilirsin. http://www.acsa-arch.org/ http://apps.acsa-arch.org/Guide_Search/results.aspx - Amerika'da mimarlık yüksek lisans eğitimlerinin tamamı paralı mı? bu üniversitelerden burs alma gibi bir olanak var mı? var ise başvuru sırasında burs sistemine ayrı olarak mı başvurulması gerekir ya da başvuru belgelerinde belirtilmesi mi gerekir? (Master eğitimi süresince okurken çalışma ile ilgili makalenizi okudum çok fayda sağladı çünkü maddi olarak okurken çalışmak durumundayım.) Amerika'daki bütün okulların btütün bölümleri paralı, devlet üniversiteleri daha uygun ama uluslar arası öğrenciler için malesef değişen bir durum olmuyor. Ben hem lisans hem yüksek lisansı burslu okuma şansı elde ettim, diğer türlü benim içindezor görünüyordu. Fakat burs alman doğru bir başvuru paketiyle gayet mümkün bu yüzden sana önerim sitedeki makalelerinde eşliğiyle bir an önce portfolyo ve niyet mektubunu hazırlamaya başlaman olacak. -Amerika'da ki Mimarlık Fakültelerine Master programlarına başvururken belgelerimi öğrenci işlerine mi, fakülteye mi yollamam gerekir yoksa fakülte belgelerin yüklenmesi için ayrı bir link açmakta mı? Hemen hemen her okulun sitesinde "Apply Now" diye bir link göreceksin. Oradan hesap oluşturup bütün işlemleri okulun online portalı üzerinden tamamlıyorsun. Bir yere bir şey göndermen gerekmiyor. Fakat bazı okullar kitap halinde isteyebiliyor portfolyoları fakat çok nadir. - Amerika'da  restorasyon, koruma veya eski eser üzerine master eğitim veren mimarlık okulları mevcut mu? Bu konuyla ilgili bir bilginiz var mı?  Evet Master of Scıence in Historic Preservation bölümleri mevcut. İlk aklıma gelen Columbia GSAPP' ın bu programı verdiği. Aşağıdaki linkten ulaşabilir istediğin bilgilere ulaşabilirsin. https://www.arch.columbia.edu/programs/7-m-s-historic-preservation - Belki de sıkça duyduğunuz bir soru bu ama not ortalamam kabul almamda bir engel yaratır mı? (4.00 lık not sisteminden 2.93 not ortalamasıyla mezun olmuş bulunmaktayım.) Pek çok sebepten ötürü lisans hayatımda ne yazıkki düşük bir not ortalamasıyla mezun oldum.  Bu konuyla ilgili düşüncelerimi, az önce açıklayıcı bir makale yazısı olarak ele aldım PortfolioCracker üzerinde. Aşağıdaki linkten ulaşabilirsin.(Bu arada ortalaman gayet güzel) Yüksek Lisans için Not Ortalaması ve Önemi -Son olarak belki kişisel kriterlere bağlı bir durum ama; Amerika'da ki uzunluk ölçü birim farkına adapte olabilir miyim? (m cinsinden eğitim alan bir mimar olarak inch sistemine geçişim zorluk çıkartır mı? Açıkçası ilk başlarda biraz anlamakta zorluk çekebilirsin ama 6 aylık sürecelk ilk eğitim döneminde genel konseptini anlayıp kesinlikle üstesinden gelinebileceğini düşünüyorum.  Umarım birazda olsa sorularını yanıtlayabilmişimdir. Tekrar bu güzel soruların ve paylaşımların için çok teşekkür ederim. Görüşmek üzere!

Tuğba merhaba, Instagram üzerinden kısa bir konuşmamız olmuştu ve sorularını burada paylaşmanı rica etmiştim. Öncelikle zamanını ayırıp forum üzerinde sorularını paylaştığın için çok teşekkür ederim. Eminim ki bir çok insan bu açmış olduğun başlıktan yararlanacaktır. Sorularını başlıklar altında açıklamanın en doğrusu olacağı görüşündeyim, bunun sebebi ise sorularının, ve cevaplarının tam anlamıyla birbiriyle bağlantılı olması. Başlayalım; 1- Yüksek lisans başvuruları için portfolyo hazırlıyorum; mimari projelerimin yanında çektiğim fotoğraflarımı ve bir kaç sketch denememi sizce portfolyoma koymalı mıyım. Bu konunun önemine daha önce paylaşmış olduğum bir kaç makale yazısında değinmiştim. Eğer okumadıysan aşağıda linkini verdiğim makaleleyi okumanı öneririm. -Başarılı bir Portfolyo nasıl hazırlanır? Devam edelim; Tekrar bu soruyu paylaştığın için teşekkür ederim çünkü bu konunun önemini maalesef göz ardı ediyoruz. Bu sorunun kısa cevabı: Evet! Kesinlikle koymalısın! Evet okuduğun bölüm ve dolayısıyla ortaya çıkartmış olduğun sanatsal ve teknik olan yeteneklerini portfolyonda sergilemen gerekiyor. Bunun üzerine eğitim aldın ve bu yönde ilerleyen bir diğer eğitime yada iş hayatına atılacaksın. Fakat unutmayalım ki bunu senin gibi yapıcak olan yüz binlerce insan var. Fotoğraf çekmek, farklı sketchier ve farklı sanatsal çalışmalar yapıyor olman seni o yüzbinlerce aynı katagoride eğitim almış insandan gerek üniversite kabulu komitesinde görev alan üyeler gerekse iş başvurularını değerlendiren insanlar gözünde bir adım öne taşıyacaktır. Bu senin farklı bir bakış açısına sahip olduğunu ve karşılaşacağın problemler karşısında başka bir göz ile bakıp farklı çözümler ortaya koyabileceğini gösterecektir. Ben kendi portfolyo mu hazırlarken mimari çalışmalarımı sunduktan sonra "Reflections" diye özel bir bölüm tasarlayıp mimari dışı yaptığım bütün çalışmaları özenle portfolyomun bir parçası yaptım ve bu gerçekten yukarıda bahsettiğim gibi beni bir çok adayın bir çok adım önüne taşıdı. 2- Niyet mektubumda mimarlığın sanatsal yönüyle ilgilendiğimi fotoğraf çekip, çizim yaptığımı yazmıştım. Bir taraftan projelere ek fotoğraf ve sketch bölümü zenginlik katar diye düşünüyorum ama öbür yandan gereksiz olabilir mi bilmiyorum. Bu konudaki düşüncelerine kesinlikle katılıyorum. Evet! Ek fotoğraf ve sketch bölümü kesinlikle portfolyona zenginlik katacaktır ve koymalısın. Fakat bütün bunların portfolyonun ayrı bir parçası olarak koyduğunun açıkça belirtilmiş olması gerektiğini düşünüyorum. Kısacası mimari projelerinin sunumunu yaptıktan sonra farklı bir başlık altında ("Reflections" gibi) düzenlemeni öneririm. Niyet mektubunda bahsettiklerin ile ilgili yorum yapmak gerekirse; Öncelikle niyet mektubu ve portfolyonun bir arada bir bütünlük oluşturmadığı hiç bir okul ve ya iş başvurusu tam anlamıyla başırılı sayılmaz. Daha önce paylaştığım makalelerde bunun öneminden özellikle bahsettim. Yukarıdaki linkten ayrıca ulaşabilirsin. Yapacağın başvuruların açıkça en önemli noktası, portfolyo ile niyet mektubu arasında birbirini destekleyen bir bağlantısı olmasıdır. Portfolyonu inceleyecek kişilerin seni tanımıyor olması çok büyük ve kullanılması gereken bir avantajdır. En mükkemmeliyetçi gözler bile bu yazıda bahsettiğim teknikler ile etkilenebilir. Yapman gereken şey aşamaların açıkca ve yaratıcı bir şekilde sergilendiği niyet mektubuyla bağlantılı olan bütünleyici bir portfolyo sunmak olacaktır. 3- 2. ve 3. sınıfta yaptığım projelerimin sunumları iyi değildi, ancak maketleri başarılıydı ve elimde güzel maket fotoğrafları var. Bu projeleri sadece maket fotoğraflarıyla önceki projeler şeklinde portfolyoma koymalı mıyım yoksa sunumsuz oldukları için koymamalı mıyım emin değilim. Öncelikle şundan bahsetmeliyim ki, zaten maketi olmayan hiç bir projeni portfolyona koymamalısın. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağı dolayısıyla ve aldığımız eğitimlerin bu yönde olması sebebiyle bir çoğumuz gerek photoshop, gerekse farklı render programları kullanarak güçlü grafikler ve görseller hazırlayabiliyoruz. Fakat maket çok büyük el becerisi ve detaya olan hassasiyeti ortaya çıkarıyor ve bu da yukarıda bahsettiğim gibi seni diğer bir çok adayın önüne geçiriyor. Devam edelim; Fakat bunun yanı sıra, sunumun kalıtesını de gözardı etmemek gerekiyor. Sunumunu eğitim süresince hazırladığın için ,veya farklı sebeplerden dolayı, bu sunumun güçlü olmadığını düşünüyor olabilir ve beğenmiyor olabilirsin. Fakat bu sunumu görselleriyle ve grafikleriyle yeniden hazırlayamayacağın anlamına gelmez. Hatta, okulda hiç sunmadığın veya yapmadığın yani varolmayan bir projeyi bile ıstediğin şekilde tasarlayıp, portfolyonun bir parçası haline getirebilirsin. Bunda yanlış bir şey yok. Unutma ki senin başvurunu gözden geçirecek komite ne senin, ne eğitimin, ne de projelerin hakkında bilgi sahibi değil. Bu da sana kendini en iyi şekilde karşı tarafa gösterme avantajını sağlıyor. Bu yüzden benim önerim zaten elinde halı hazırda var olan güzel modellerinin üzerine, beğenmediğin sunumunu geliştirerek en az modellerin kadar etkileyici hale getirip, bir bütünlük oluşturarak portfolyona eklemendir. Umarım biraz da olsa sorularının yanıtını alabilmişsindir. Bunun ötesinde soruların olursa bana her zaman ulaşabilir, bu paylaşımın altına yorum yazabilirsin. @ha.tuba Tekrar paylaşımın için çok teşekkür ederim. Sevgiler

Merhaba, Öncelikle ulaştığın için çok teşekkür ederim ve gecikmeli cevap içinde affınıza sığınıyorum. Kısa bir süre ile malesef internete erişimim olmadığı için yeni dönüş yapabildim. Amerika'da ki ofislerde kullanılan programların içerikleri ofislerin boyutlarına ve yaptıkları mimarinin çeşitliğine göre değişmektedir. Mesela 5 - 10 arası çalışanı olan ve "Residential Architecture" a yoğunlaşan şirketler; - 3 boyut modelleme için Sketchup tercih etmekte. Sketchup'ın hızlı ve müşterilerle iletişimi daha basit ve etkili hale getirdiği düşünülüyor. - Teknik çizimler için ise AutoCAD, Vectorworks ve Revit tercih edilmekte. Daha büyük, Perkins+Will, SOM, yada 15 ve fazlası gibi bir miktarda işçi çalıştıran mimarlık şirketleri daha çok BIM e yöneliyorlar ve teknik çizimleri için Revit kullanıyorlar. 3 boyu modelleme için Sketchup hala erken aşamalarda kullanılıp sonraki aşamalarda ve daha komplex projeler için Rhino+Grasshopper kullanılmakta. Render için Vray, Maxwell ve Lumion programları kullanılıyor. Umarım sorunuza yanıt bulabilmişsinizdir. Bunun ötesinde sorularınız olursa aşağıya yorum atarak devam edebilirsiniz. Çok Teşekkürler.

Ömer merhaba, Forumda sorularını paylaştığın için size çok teşekkür ederim. Yorum ve sorularını aşağıda başlıklara ayırarak, cevaplamaya çalışacağım. Umarım faydalı olur. 1 - Türkiye'de Peyzaj Mimarlığı(B Sc. L.Arch) ve ardından Mimarlık(B.Arch Architecture) lisanslarımı tamamladım. Profesyonel çalışma hayatıma yurtdışında devam etmek istiyorum........ (Bu başvuruları yapmadan önce işin tanımına uygun coverletterlar hazırladım, resume ve portfolio'mu düzenledim.) Öncelikle farklı platformlara başvurup, farklı başlıklar altında arama yapmış olmanın çok doğru bir adım olduğunu düşünüyorum. Daha önce başka hangi sitelerden mimarlık iş başvurularında bulunulabileceği hakkında forumda paylaşılan bir soru sayesinde paylaşımda bulunmuştum. Aşagıdaki linkten dilersen okuyabilir ve farklı kaynaklardan da yararlanabilirsin. - ABD’de Staj Devam edelim, Cover Letter üzerine çalışmış olmanız ve başvurularınıza göre düzenlemiş olmanız doğru bir adım olmakla beraber, doğru bir "Cover Letter" hazırlamanın önemi iş başvurularında gerçekten önemli. Bu yüzden şirketin istediği konulardan bahsettikten sonra, bu başvurduğunuz şirketlerin sitelerine girerek kendilerini nasıl tanıttıklarına, hedeflerinin ne olduklarına detaylı olarak bakmanı ve "Cover Letter" ını bu kriterlere göre her şirkete özel olarak revize etmeni öneririm. Bu sadece Cover Letter için değil aynı zamanda da portfolyon içinde geçerli. Portfolyonda iş başvurularında bütün projelerini değil, daha çok başvuracağın şirket ile anlayış olarak daha çok bütünleştiğini düşündüğün projeleri koymalı ve düzenlemelerini de yine, karşı tarafın zevklerini ve mimari dünyaya bakış açılarını anlayarak düzenleye çalışmalısın. Bunları zaten yaptıysan o zaman bu adımı başarıyla tamamlamışsın demektir. 2- Başvurularımda özellikle büyük ve orta ölçekli firmaları ve onların çeşitli eyaletlerindeki ofisleri tercih ettim. Hatta kabul edilme oranımı arttırabilmek için popular olmayan, nufüs yoğunluğu az olan şehirlere de yöneldim. Başvurularımın bir çoğunda olumsuz dönüş oldu, ve bir kısmında sponsor vizesi istediğim yada isteyeceğim soruldu. Başvurularda bulunurken farklı lokasyonları ve farklı çaplarda işlerini yürüten firmalara iş başvurularında bulunmak çok güzel. Fakat şunu hatırlatmakta fayda olacağını düşünüyorum, nüfus yoğunluğu az olan, populer olmayan yerlere iş başvurusunda bulunuyor olmamız, işe kabul alma şansımızı ve ya oranımızı malesef arttırmayacaktırö hatta açıkçası bu yerlerde iş bulma olasılığın çok daha düşük olacaktır. Bunun iki tane ana sebebi olduğuna inanıyorum. 1- Nüfüs yoğunluğu az olan, populer olmayan lokasyonlardaki işe alım prosedürleri daha çok lokal olan kişiler üzerinden gerçekleştiriliyor ve bu şirketlerin daha önce bu prosedürlerle ilgili doğal olarak pek bir tecrübesi ve sürecin nasıl işleyeği ile ilgili detaylı bilgileri bulunmuyor. Bu sebepten dolayı, seni işe alacaklarında yapmaları gerekenleri, sponsorluk sürecini biraz rahatsız edici bulabilirler yada buna benzeyen farklı sebeplerden dolayı şansının daha az olacağını düşünüyorum. 2- Yukarıdada bahsettiğim gibi küçük nüfüsa sahip, küçük ve ya orta çaplkı şirketler daha öncelikli olarak ya lokal ya da ülke içerisinden gelecek olan başvurulara öncelik vereceklerdir. Çünkü bu firmalar işe alış sürecinde önlerine zorluk ya da beklenmedik durumlar çıkmasını göze almayacaklardır. Bunları söylemekle beraber, bu durumlar her zaman geçerli olmayabilir ve bu söylediklerim seni lütfen bu firmalara iş başvurusu yapmandan asla alıkoymasın. 3- Portfolio'mun güçlü olduğunu düşünüyorum ve belirli aralıklarla güncellemeye çalışıyorum. Ama ABD'de yada uluslararası platformdaki mimarlık firmalarına özellikle prestijli okullardan mezun olan mimarlar tarafından yapılan başvuruların yanında hiç şansımın kalmadığını hissetmeye başladım. Mutlulukla belirtmek isterimki burada belirtmiş olduğunuz düşüncelerinizde yanılıyorsunuz. Prestijli okullardan mezun olmuş olmanın iş başvurularındaki önemi en son sıralarda gelmektedir. Şirketlerin kadrolarına katacak oldukları "Prestijli Okullar" değil, farklı açılardan düşünebilen, farklı yeteneklere sahip olan, güçlü tasarım yeteneğine sahip olan ve başkalarıyla uyum sağlayarak çalışabilecek olan insanlardır. Bu yüzden firmalar farklı başvurulara bakarken öncelikle portfolyonuza ve dolayısıyla sizin tasarımcı kişilğinize, meslekte ilgilendiğiniz türlere ve kendinizi farklı şekillerde ifade edip edemeyeceğinize bakacaktır. Sonrasında Resume ve Cover Letter'ınıza bakıp, sizin başvurduğunuz şirket için uyumlu biri olup olmadığınıza, ortak ilgi alanları dahilinde buluşup buluşmadığınıza bakacaklardır. Bu yüzden okuduğunuz okul değil bir araya koyacağınız başvurunun önemi vardır. Ayrıca belirteyim ki hem Bsc Landscape Architecture hem de B.Arch diplomalarınızın bulunuyor olması sizi bir çok kişinin bir adım ötesine kesinlikle taşıyacaktır. Bu konuda ki şüphelerinizi rahatlıkla aklınızdan silebilirsiniz. 4- Türkiye'den yapacağım başvurular ile intern yada junior gibi pozisyonlarda iş bulmak olası mıdır? Mimarlık sektörü için firmaların sponsor vizesine bakış açıları nedir? Bu sorunun cevabı bir çok farklı faktörlere göre şekillenecektirö bu yüzden net bir cevap vermenin doğru olmayacağı kanaatindeyim. Fakat genel olarak ele almak gerekirse, Evet! İş bulmak tabiki olasıdır fakat süreç genel olarak uzun ve zorlu olacaktır. Bunun sebeplerinden bir kaçından yukarda bahsettik. Öncelikle iş başvurularını yaparken, iş ilanı veren şirketlerin yapmış olduğu açıklamaları dikkatlice okumalısın. Genelde bütün şirketler iş ilanı verirken yurt dışından stajer kabul ediyorlarsa bu konudan özellikle bahsediyor olacaklardır. Daha nokta atışı atmak ve zaman kazınmak adına bu doğru bir adım olacaktır. Genelde herhangi bir şirkette işe girdiğin taktirde,gerekli evrakları senin toparlaman gerekecektir. Fakat, işe girdiğin şirketler sana iş teklifinde bulunduklarına dair bir yazı vereceklerdir ve bu yazı ile gerekli vize başvurularını senin tamamlaman gerekecektir. Örnek verecek olursak, Seattle'da bulunan, çok başarılı işler yapan Olson & Kundig firması bir çok ülkeden daha önce stajer kabul ettiğini sitesinde bulunan kariyer bölümünde paylaşmış. Buraya tıklayarak kariyer sayfasına ulaşabilir, yapmış oldukları açıklamayı okuyarak genel anlamda bir fikir sahibi olabilirsin. Yukarıda linkini paylaştığım, iş ilanlarına bakabileceğin forum cevabına mutlaka tıklayıp oradaki kaynaklardanda yararlanmanı bir kez daha öneririm. - ABD’de Staj Umarım birazda olsa yardımcı olabilmişimdir. Paylaşımın için tekrar çok teşekkür ederim.

Merhaba, Italya için net olarak bir bilgim olmasada, sizin için biraz araştırma yaptım. Yinede sizinde araştırmanızı öneririm. Italyada bulunan mimarlık şirketlerinde çalışmanız için Italya'da lisanslı mimar olmanız zorunluluğu görünmüyor ve ayrıca lisanınızı alabilmek için de gerekli sınav ve istenilen eğitimi tamamladığınız taktirde mimarlık lisansınızı alabiliyorsunuz. Architects' Council of Europe sitesini ziyaret edersiniz tüm avrupa ülkelerinde nasıl lisanslı mimar olabileceğiniz hakkında ayrıca detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Kısaca istenilenleri özetlemek gerekirse, 1- Mimarlık Lisans eğitimi ya da "Building Engineering" egitimi tamamlamış olmanız gerekiyor. Bu 3 yıllık ve 5 yıllık olacak şekilde ikiye ayrılıyor. Yukarıda linkini paylaştığım siteden aldığım diagramı ayrıca ekliyorum. 2- Yukarıdaki diagramda da görebileceğimiz gibi profesyonel yeterlilik, yani bir tecrübe edinme süresi oluyor. 3- Oranının eyalet sınavı diye geçen state exam'i geçmeniz gerekiyor. 3 tane yazılı 1 tanede sözlü olan bir sınav bu. 4- Sonrasında da mimar olarak çalışmanız ve işler alıp yapabilmeniz için Ordine degli architetti (Order of Architects) e üyeliğinizi yaptırmanız gerekiyor. Mimarlar odası gibi sanırım. Bu order dedikleri kurumlar Italya'da bölge bölge değişmekteymiş. Mimar yaşadığı şehirde kayıdını yaptırmalıymış. Ve ayrıca sahip olduğunuz niteliklere görede farklı sınıflar ve katagoriler bulunmaktaymış. Yapmış olduğum araştırmadan bu şekilde bilgiler elde edebildim. Avrupa ile ilgili çok bilgi sahibi olmadığım için çok detaylı bilgi veremedim. Umarım birazda olsa faydalı olur. Başarılar dilerim.

Taha Merhaba, Forum’da paylaşımda bulunarak sorunu ilettiğin için çok teşekkür ederim. Sorularını maddeler ile aşağıda bılgım dahilinde cevaplamaya çalışacağım. Staj süresince maas verme durumları oluyormu (min asgari ücret vb gibi yasa varmı) Evet, Amerika’da staj yaptığın her yer daha doğrusu 95% si sana maaş vereceklerdir. Bu durum Amerika’da çok büyük önem taşıyan bir konu ve hatta iş yerleri özellikle maaşsız stajer çalıştırmaya karşılar. Tecrüben dahilinde ve her durumda bir maaş alacaksın. Askeri ücret diye bir durum bulunmamakta. Amerika’da genelde, özellikle stajlarda aylık değil saatlik maaşa bağlanıyorsun ve genel olarak tüm zamanlı yaptığın stajlarda haftada 40 saat çalışman gerekli oluyor. Saatlik ücret aldığın için çalışma saatlerini 40 saatte tutmanıda ayrıca söylüyorlar. Kazanacağın miktara gelince; Bu miktar stajı yaptığın yere göre değişiyor. Mesela saatlik California eyalerinde alacağın ücret Indiana eyaletine göre daha fazla oluyor, fakat yaşam, kişisel harcamalarında aynı şekilde artıp azalıyor. Bu sebepten dolayı aynı duruma geliyor. Amerika’da mimarlık stajer maaşları genel olarak bir aralık koyarsak saatlik 17 dolar ile 22 dolar arasında değişiyor. Şu şekilde örnek verebiliriz; Saatlik 20 dolar kazanırsan haftada 40 saat çalışarak aylık alacağın total ücret $800 olacaktır. Genelde şirketler 2 haftada 1 kere şeklinde ödeme yapıyorlar yani 2 kere $1600 şeklinde ödeme alıyorsun. Fakat şunuda eklemek gerek bu aylık kazanacın olan $3200 ın hepsini alamıyorsun. Federal ve state verdgileri ödüyorsun ve bunlarda maaşından düşülüyor. Sen düşüldükten sonra kalan miktarı alıyorsun. Vergilerinin bir kısmını daha vergi formlarını doldurarak geri alıyorsun. Staj basvuruları, Türkiyedeki gibi ofise gidip merhaba staj yapıcagım seklindemi yoksa burada da büyük sirketlere online basvuru sistemi var. Nasıl isliyor abd de bu sürec Öncelikle bence dünyanın her yerinde her ofise gidip merhaba ben geldim staj yapmak istiyorum diyebilirsin. Ülkeler farklı olsada konuşacak olduğun kişiler birer birey ve bence burda daha nazik karşılıyorlar. Ama tabiki bu yolu izlemek yerine daha düzenli, sistematik şekilde bir yol izlemelisin. Bence en doğru yol önce iş başvurularını bulmak ve başvuracağın yerlere mail yolu ile iş başvuru ilanı hakkında geri dönüş yapmak. Bu maıillerin içeriği genelde 10mb yi geçmeyen bir portfolyo, CV ve çoğu zamanda bir “Cover Letter” yazmanı isteyeceklerdir. Cover Letter kısaca senden bahseden, ve neden bu işi, stajı istediğini, baş vurduğun yere olan ilgini, sebebini açıkladığın, ister pdf isterse maile yazarak paylaştığın mektupdur. Calısma saatleri türkiyede genel olarak 45saat + mesai seklinde, abd de bu durum nasıl Bu sorunun cevabını farkında olmadan verdim sanırım. Amerikada çalışma saatleri genel olarak günde 8 saat olmak üzere haftada 40 saattir. Bu saati geçtiğin zaman overtime yapmış oluyorsun ve seni daha fazla çalıştırdıkları için normal çalıştığın saat ücretinden daha fazla para ödemeleri gerekiyor. Yani Türkiye’de olduğu gibi değil. Fazla çalıştırdıkları taktirde seni yasal olarak o saatler için daha fazla para ödemeleri gerekiyor. Ofis ve santiye ayrımı abd de varmı, bizde ofisler 3e ayrılıyor. Santiye ofisi, mimari ofis, birde her ikisinide yapanlar Eğer staj yapacağınız şirket büyük bir şirketse evet takımlar ayrılabilir, iş bölümü ve tecrübe dahilinde ayrılabilir. SOM gibi şirketlerden bahsediyorum. Eğer mimarlık şirketleri küçük ise hayır. 10-15 kişilik ofislerde bu ayrım yapılmıyor ayrıca şantiyelerede belirli zaman aralığında ziyaretlere gidiliyor. İnşaatın genelinde contractorlar ya da mühendislerle iletişim halinde oluyorsun. Herkes kendi rolüne çok hakim olduğu için bir problem de yaşanılmıyor. Burda isler genelde, tasarımdan ziyade yönetmelik açıklarını bulup, daha fazla metre kare elde edip, max verim saglamak üzerine. Çok nadir tasarım isleri olur, onlar da özel parası olan müsteriler ve bürokrasi torpili vardır. Genelde ögrenciler cizimin hersey oldugunu sanıyor ama ofisler de asıl iş belediyedeki yasal prosedür ve yapının yasal yönetmeliklere uyması. Bu yüzden ülkemizde tasarımsal yapılar bulmak cok zor. Abd de, yapılar tasarlanırken bu şekildemi yoksa daha cok tasarımamı bakılıyor. Bu konuda benim tecrübem ve gözlemleri şu şekilde, Amerika'da mimarlık şirketleri için tasarım ruhu çok ve çok önemli bir unsur olduğu düşüncesindeyim. Çalışılan projeler ister "Residential" ister "Commercial" isterse de "Educational" olsun. Tabiki “efficiency” çok önemli. Özellikle toplumsal yaşam projerlerinde, nasıl alan kazanırız, nasıl daha fazla kişi sığdırırız gibi konular ortada oluyor, ki zaten hepimizin çözmeye, anlamaya çalışması gereken, evrensel bir problem olduğunu düşünüyorum bunun. Fakat bütün bunlar yapılırken, aynı zamanda da tasarımın inceliği, iç mimari, alan bölünmesiyle olan uyumu. Aynı zamanda da “sustainable” olması. Yeterli ışık alması, soğutma, ısıtma system kullanımının düşünceli tasarım ile en aza indirgenmesi gibi düşünceleri ve yaklaşımlar Amerika’da bulunan mimarlık şirketlerinin genelinin bir parçası. Kısacası işin türüne, boyutuna bakılmaksızın hem Teknik hemde tasarım alanlarına hakim bir mimarı işleyişi mevcut burda. Bence doğru olan yaklaşımda bu şekilde. Bu soru biraz şahsi bir soru olucak. Ben haziranda rhode island eyaletinde 4ay bulunucagım, o sırada staj bulabilmek istiyorum. Türkiyede ögrenci iken büyük projelerde tasarım sürecinde çalısma ve kendi projelerimi yapma fırsatım olmustu. Bunun yanı sıra detay, metraj vb seylerde de çalıstım. Bunun ordaki sirketler için faydası olurmu ve staj için önerebiliceginiz eyaletler, mimar acıgı olan eyaletler, stajer arama siteleri varmı. Öncelikle, bu konularda bilgin ve tecrüben olması senin bir çok adım öteye taşıyacaktır. Fakat bunları düşünceli bir seşilde hem CV’de hem portfolyoda hem de “Cover Letter” ında belirtmen gerekir. Amerika’da özellikle şuanda mimarlık sektörü gayet geniş ve ilerlemekte olan bir sektör. Onun için şuı eyalete gidersen daha fazla iş bulursun demek yanlış olur. Fakat büyük eyaletleri düşünürsen tabiki daha fazla iş dönümü olduğu için daha fazla şirket bulabilme imkanın olur. Illinois, Massachusetts, New York, California, Washington D.C, Washington. Rhode Island’da lokasyon olarak, imkanlar olarak gayet güzel olduğunu düşünüyorum. Eğer zaten Rhode Island’a gidecekseniz, oraya yoğunlaşmanızı öneririm. Aşağıda kullanabilceğinizi düşündüğüm hem mimarlık alanı için hem de genel arama yapabileceğin bir kaç yararlı sitenin linkini paylaşıyorum. AIA Career Center – Burada ayrıca Cover Letter ile ilgili örneklerde bulabilirsin. Coroflot Arkitekrum WayUp - Burada genel olarak ilk başlayanlar için staj imkanları paylaşılıyor. Archinect Indeed Glassdoor Career Builder Dice Linkedin Google Careers Tekrar forumda paylaşımın için çok teşekkür ederim, eminimki bu paylaşımdan başka arkadaşlarımızda faydalanacaklardır. Tekrar görüşmek dileğiyle.

Melis Merhaba, Paylaşımda bulunup, sorunu forumda paylaştığın için çok teşekkür ederim. Tabiki sorularını elimden geldiğince cevaplayıp, fikirlerimi paylaşmaktan mutluluk duyarım. Yurtdışında yüksek lisans yapabilmem için dilimin iyi olması gerekiyor ama bunu nasıl yapacağımı açıkçası bilmiyorum o yüzden sizden tavsiye istiyorum. Amerika'daki eğitim sistemi nasıl ve ne derece bir dil istiyorlar? Seninde belirttiğin gibi yurtdışında yüksek lisans için başvuracak olduğunuz üniversiteler sizin başvurduğunuz kurumlarda bulunduğunuz süre içerisinde müfradat içerisinde bulunan dersleri anlayabilcek bir yabancı dile sahip olduğunuzdan emin olmak istiyorlar. İngilizce yeterliliğinizi, sizinde bildiğiniz gibi Toefl ya da Ielts sınavlarını alarak istenilen puana ulaştığınız taktirde (bu puan Toefl için genelde 80 ile 100 arasında üniversitelere göre değişmekte) ingilizce yeterliliğinizi akademik seviyede kanıtllamış oluyorsunuz. Devam edelim, Eğer İstanbul Kültür Üniversitesi’nde ki okuduğunuz eğitim dili 100% İngilizce ise ya da 30% İngilizce olup 1 yıllık İngilizce hazırlığı başarı ile tamamlamak durumu ile desteklenebilirse Toefl’dan bazı durumlarda muafiyet sağlanması mümkün. Bu konuyla ilgili forumda paylaşım yaptım. Buradan ulaşabilirsiniz. Fakat anladığım kadarıyla yukarıda bahsettiğimiz durumlar sizin için biraz daha farklı ve İngilizce konusunda kafanızda soru işaretleri ve kuşkular var. Amerika’daki mimarlık yüksek lisans programları çok yoğun fakar bir o kadarda size istediğiniz yolda ilerleyebileceğiniz farklı ders seçenekleri sunarak hedefinize yaklaşmanız açısından büyük bir imkan sağlamaktadır. Yüksek lisans süresince, evet, ingilizcenizin iyi olması sizin için çok önemli olacaktır. Bunun sebebi ise yüksek lisans süresi boyunca proje jüri sunumları dışında alacak olduğunuz başta mimarlık teori dersleri olmak üzere bütün derslerde size bir çok makale vererek okumanızı, görüşlerinizi tartışmanızı ve bir çok araştırma raporları halinde sunmanızı isteyecekler. Bu gibi durumlarda bazen ingilizce yetersizliği daha büyük stress ve sıkıntılara yol açabilir. Ailemin dil eğitimine yollama niyetleri de pek yok ve benim burada çalışma imkanım yok kriz, torpil vs. O yüzden açıkcası sizin gibi birinden duyacağım her fikre açığım. Dil, imkanlar, iş, yaşam üzerine herşeyi sizden dinlemek isterim. Yüksek Lisans için izlemem gereken yol ve süreçler nelerdir? Öncelikle yüksek lisansı düşünmeden önce prosedürleri bilmek gerekmektedir. Nasıl hazırlanmanız gerekir? Hangi belgeler isteniyor? Süreç nasıl işliyor? Bu yüzden sordmuş olduğunuz soru çok yerinde bir soru olmuştur. Bu konularla ilgili blogda paylaşımlarda bulundum aşağıya başlamak için bilmen gerekenleri bulabileceğin bir blog yazısının linkini koyuyorum. Amerika'da Mimarlık Yüksek Lisansı Yapmak için nasıl hazırlanmalıyım? Gerekli belgeler nelerdir? İş ve Yaşam konusuna kısaca değinelim, Amerika’da mimarlık eğitimi sonrası iş imkanları gerçekten çok büyük. Bunun sebebi, çok geniş ve giderek daha da genişleyen bir piyasanın mevcut olması. Mimarlık eğitiminizin ardından alacak olduğunuz ilk maaş ile direkt olarak geçinmeye başlayabileceğinizi düşünüyorum. Ayrıca maddi kısmını bir kenara koyarsak, mesleğinize, mimarlığa kişisel bakış açınıza, yorumlama şeklinize uyan şirketleride bulmak mümkün. Çalışma ortamı, size verilen değer ve fırsatlar gerçekten çalışma hayatını çok daha fazla eğlenceli kılmakta. Bu yüzden bile denemeye değer olacağını düşünüyorum. Dil eğitimi için görüşlerimi kısa ve net bir şekilde özetlemek gerekirse, Maddiyatın kesinlikle bazı kararlar alıp, atacağımız adımlara karşı önümüzde duran büyük bir engel olduğu konusunda size çok hak veriyorum. Fakat eğer yurtdışı fikrini benimsemek istiyorsanız yabancı dilinizi geliştirmek adına bir an önce harekete geçmelisiniz. Bununla ilgili izleyebileceğiniz farklı yöntemler olabilir. Ayrıca şunuda belirteyim ki TOEFL vey a IELTS sınavını geçebilmek demek çok iyi seviyede bir ingilizce konuşmanız gerektiği anlamına kesinlikle gelmez. Buda her sınav gibi disiplinli olarak çalışmanız gereken, nasıl çalışmanız gerektiğini, sınavın sistemini çözdüğünüz taktirde başarabileceğiniz bir şey. Eğer gerçekten kararlıysanız toefl sınavı için özel bir eğitim alabilirsiniz. Yurtdışında dil eğitimi: Yurt dışında dil eğitim programlarıda ayrıca sizin için bir seçenek. Ne yazıkki araştırıldığında, yurt dışı dil eğitimi programları, sertifika programları çok yüksek fiyatlara denk geliyor, özellikle içinde bulunduğumuz şu zaman diliminde. Fakat eğer ilk adımınızı yurt dışına atarsanız, kendinize part time işler bulabilirsiniz. Çok yorucu olacağını söylemem gereksede, çalışarak burada ingilzice dil okullarına devam eden bir çok kişi ile tanışma dırsatı buldum. Mümkün. Yurt dışı eğitim programlarını araştırarak, bir fiyat listesi çıkararak bu işe başlayabilirsiniz. Aşağıya bakabileceğiniz, benim bildiğim bir kaç dil eğitim programının linklerini koyuyorum. Stanford House International ELI - English Language Institute LSI - Language Studies International IICESL- Intercultural Institute of California Advance English Academy Talk English Schools St. Giles International EF Kaplan International Umuyorum ki birazda olsa sorularına yanıt verip, yardımcı olabilmişimdir. Tekrar paylaşımın için çok teşekkür ederim! #Amerikadileğitimi #Amerikaingilizce #Yurtdışıeğitim #Amerikayükseklisans

Başak Merhaba, Öncelikle paylaşımda bulunarak sorunu forumda bana ilettiğin için çok teşekkür ederim. Mimarlık eğitiminizin erken dönemlerinde aslında sormanız, bilmeniz gereken çok önemli bir konuya değindiniz. Yoğun geçen eğitim, projeler, jüriler içerisinde ileriye odaklı bir çalışma fikri bazen bizi yorsada aslında ileride zamanı geldiğinde yapmış olduğunuz hazırlıklar sizi bir çok adım ileri taşıyacaktır. Ben gerçekten dikkat edilmesi ve yapılması gerektiğini düşündüğüm hazırlıkları paylaşmaktan mutluluk duyarım. Öncelikle Amerika'da Mimarlık Yüksek Lisansı Yapmak için nasıl hazırlanmalıyım? makalesini okumadıysan kesinlikle okumanı tavsiye ediyorum. Çünkü, eğer eğitiminiz sonrası gerek iş başvuruları gerekse yüksek lisans başvuruları için bunlara ihtiyacınız olacak. Peki Portfolyonuz için şimdiden, en doğru şekilde nasıl hazırlanabilirsiniz? Hazırlayacak olduğunuz portfolyonun gerçekten etkileyici olabilmesi için güzel bir sayfa düzeni ve göze güzel hitap etmesi dışında düşünmemiz, anlamamız gereken portfolyo öğeleri vardır. Bunları başlıklar halinde kısaca açıklayalım ve neler yapmalıyız görelim. 1-Eskiz Bir çoğumuzun yaptığı hata, göz ardı ettiği şey eskiz içermeyen portfolyo hazırlamak olduğunu düşünüyorum. Açıkça söylemek gerekirse eskizlerin kalitesi, projeyi kelimeler olmadan açıklayabilmesi ve her proje içinde portfolyunuzda yer alması sizin portfolyonuzun kalitesini en yukarı çekecektir. Bu yüzden inanıyorum ki yapılan el eskizlerini portfolyomuzda bulundurmak çok önemli. Herkes bir bilgisayar programı öğrenebilir, photoshop kullanabilir ama herkes bilgisayar dışında hayal gücüyle ellerini buluşturamaz. Bunu göstermek çok önemlidir. Peki ne yapmalıyız? Öncelikle her projeni tamamladığında, iyi ve ya kötü, tüm yaptığın eskizleri dökümanlamalısın. Bu eskiz defterinden olabilir, peçede üstünde çizmiş olduğun hızlı eskizler olabilir. Her yeni bir projeyi tamamladığında önüne temiz bir kağıt ve kalem alarak yada eğer eskizlerin zamanla aşınmamış ve kirlenmemişse direkt olarak bu çizimlerini scan edip bilgisayarında klasörleyip saklamalısın. Portfolyo hazırlama zamanın geldiği zaman, ki bunu her an güncellediğin bir şey olmalı, kolayca alıp portfolyona yerleştirebilirsin. Unutmayalım ki her şey zamanında yapılınca daha kolay. Eğer portfoliocracker sitesinin ana sayfasına gidersen görecek olduğun ilk resim benim arşivlediğim bir kaç hızlı el çizimim olacak. Bunların hepside aynı şekilde kendi portfolyomda da mevut. :) 2- Aşama ve Final Maketleri Aşamanı, bir projeye nasıl başladığını, nasıl düşündüğünü ve nasıl geliştirdiğini portfolyonda göstermek kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu düşünüyorum. Bunu eskizden sonra gösterebileceğin en iyi yöntem yapmış olduğun aşama maketleri olacaktır. Bu yüzden yapmış olduğun aşama (Process) modellerini bol bol yapmakla kalmayıp aynı zamanda güzel bir ışık ve temiz bir arka planda resimlerini her proje bitiminde çekip aynı şekilde arşivlemelisin. Bunları okurken, proje çok yeni ve tazeyken yapmak çok önemli. Bu aynı şekilde yapmış olacağın final maketleri içinde geçerli. Maketi olmayan, aşama maketleri olmayan projelerini kesinlikle portfolyona koymamalısın. 3- Şimdi Başlamalısın Portfolyonu hazırlamaya başlamak için en doğru zaman gerçekten şuandır. Bunu anlamak gerçekten çok önemli. Bir çok kişinin yaptığı hata ya iş başvurularından önce ya da yüksek lisans başvurularından önce bir kaç hafta belki aylık süreçte bir portfolyo oluşturmaya çalışmaktır. Kısaca şöyle düşünelim; Eğer portfolyonu tasarlamaya bugünden başlarsan, bu portfolyoyu bir çok kere düzenleme şansı elde edeceksin. İlk portfolyo tasarımını önce beğeneceksin ama bir yıl sonra yetersiz gelicek ve üstüne ekleyip daha da güzelleştirme imkanı bulacaksın ve zamana yaydığın için portfolyonun içeriğini ve vermek istediğin mesajı öncelikle kendin anlayabileceksin. Bu yüzden portfolyona bugünden başlaman sürece yayman senin için bir avantaj olacaktır. Şuan için bunları düşünerek eğitimine devam etmen sana hazırlayacak olduğun portfolyoda kolaylık sağlayacağını ve başarıya ulaştıracağını düşünüyorum. Tabiki yapılması gerekenler bunlarla bitmiyor, fakat düşünmeye başlamak için güzel bir nokta. En kısa zamanda tekrar konuşmak dileğiyle. Tekrar paylaşımın için çok teşekkür ederim! #portfolyohazırlık #mimariportfolyo

Merhaba, öncelikle sorunuzu burada paylaştığınız için size çok teşekkür ederim. Sorularınızı aşağıda elimden geldiğince yanıtlamaya çalışacağım. Eğer sonrasında da sorularınız olursa bu paylaşımınıza yorum yaparak devam edebilirsiniz:) İç mimarlar veya mezun olacaklar için, çalışma, yüksek lisans gibi alanlarda ne gibi prosedürler bizi bekliyor? Amerika'da iç mimarlık öncelikle belirteyim ki mimarlık şirketleriyle eşit değerde tutuluyor iş verenler tarafından. Amerika'da "remodel" dediğimiz eski evlerini yenilemek isteyen insanlar ve ya "flipping" diye tabirlendiğimiz eski evleri satın alıp yenileyen insanların tercih ettikleri firmalar iç mimarlık firmaları oluyor öncelikle. Ben bulunduğum yerden örnek verecek olursam, mimarlıktan mezun olan bir çok insa iç mimarlık şirketlerinde çalışmayı tercih ediyorlar çünkü daha yüksek maaş olanakları sağlanabiliyor. Bunun sebebi müşterilerinizin daha fazla bütçe ile size geliyor olmasıdır. Yani çalışma alanında gerçekten güzel ve sağlıklı bir ortam sizi beklemekte, eğer tabiki kendinizi iyi sunabileceğiniz bir eğitim ve portfolyonuz varsa.:) Yüksek Lisans prosedürüyle ilgili kısaca bahsetmek gerekirse, yapanız gerekenler, mimarlık alanında paylaştığım bilgiler doğrultusunda ilerlemektedir, gerek başvuru gerekse kabul prosedürü. Fakat yüksek lisans eğitiminiz süresince, mimarlık seçmelilerinden başlayıp mobilya tasarımına kadar uzanan bir müfradat seçmede özgür oluyorsunuz ve hedeflediğiniz kariyer doğrultusunda size yardımcı olacak bir eğitimi bu sayede alıyorsunuz. Daha önce okurken burda mimarlık, iç mimarlık şirketlerinde nasıl çalışalacağını paylaşmıştım, bu bilgiler aynen geçerli olacaktır. Denklik gibi bir durumda sanırım interior "designer" oluyoruz, farklı bir çeşidi de var mı acaba? Açıkçası, bu "denklik" diye tabir etiğimiz, kafamızı kurcalayan, bizi derin düşüncelere sürükleyen kelime hakkında uzunca bir blog yazısı yazmayı düşünüyorum. Bence bu öngörü bir anca hepimizin kafasından atılmalı. Denklik diye bir şey burada bir anlam ifade etmiyor. Burada bakılan aldığınız eğitim süresince almış olduğunuz derlerin kapsamı ve bu kapsamlardan çıkarmış olduğunuz projelerin kalitesi. Yüksek lisans başvurularında denlik diye bir şeye gerek yoktur :) Evet siz Interior Architect oluyorsunuz. Umarım birazda olsa yardımcı olabilmişimdir. Bana her daim ulaşabileceğinizi lütfen unutmayın. Paylaşımınız için çok teşekkür ederim:)

Nihal Merhaba, Öncelikle bana ulaştığın için teşekkür ederim ve sorunu elimden geldiğince cevaplamaktan mutluluk duyarım.  - Mezun olduğum üniversite diplomasının Amerika'da geçerli olup olmaması nelere bağlıdır acaba? Mavi diploma okumuş olduğum Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde yok fakat bunun gerçekten geçerli olup olmadığı merakım konusu. Nihal, öncelikle şunu belirtmek isterimki mavi diplomanın olması Amerika'da bulunan üniversitelere yapacak olduğun başvuruların geçerliliğini tanırlığını ölçmez. Mavi diploma genel olarak eğer, Avrupa Birliği ülkelerinde bulunan okullara başvurursan o zaman "Uluslar Arasi bir dilde" yani ingilizce dilinde eğitim gördüğünü onaylayan bir belge olacaktır. Fakat bu Amerika'da bulunan okullar için belirleyici, seçici ve karar verici bir etken değildir. Amerikaya yapacak oldugun başvurularda Mavi diplomaya degil, Transcript ve okulda görmüş olduğun resmi eğitim diline bakacaklar. Eğer bölümünün resmi eğitim dili 100% ingilizce ise bununla ilgili belgeyi rahatlıkla okulundan alabilir ve yüksek lisans başvurusundan bulunduğun okullara sunabilirsin. Umarım sorunuza yanıt verebilmiş ve yardımcı olabilmişimdir.

Çağla Merhaba, Öncelikle portfoliocracker'a üye olduğun ve forumda paylaşımda bulunduğunuz için size çok teşekkür ederim. Soruların cevabını aşağıda bulabilirsin. İlk olarak hangi adımla yola çıkmalıyım? Bu konuda hemen hemen hepimiz zorlanıp okul sonrası planlarımızı kurgularken, en doğru kararın ne olacağı konusunda karar vermekte zorlanıyoruz. Bazen de etrafımızdan farklı fikirler duyup kafamız karışabiliyor ve dönüp dolaşıp aynı noktada bulabiliyoruz kendimizi.  Öncelikle hatırlamalıyız ki hangi kararı verirsek, hangi yolda ilerlersek ilerleyelim günün sonunda, bu kararı kapalı kapılar ardında verecek ve kendimiz için son sözü söyleyecek bizleriz. Fakat benimde herkes gibi bu konuda bazı fikirlerim var. Bende sizin şuan bulunduğunuz noktada ve karar verme aşamasında bulunduğum için hem size kendi deneyimlerimden örnekler hemde düşüncelerimi paylaşmaktan mutluluk duyarım.  Şuanda toefl gibi bir sınava mı hazırlanıp, mezun oluntan sonra direkt yüksek lisans için yurtdışı mı düşünnmeliyim? Ben inanıyorum ki okul sonrası tecrübe edinmek gerçekten önemli ve bu yolda ilerlemeye karar verirseniz, yanlış bir karar olmaz. Fakat birde şurdan bakmak gerektiğini düşünüyorum. 4 yıllık zorlu bir eğitimi tamamlarken, aklımızı akademik ortamın sağladığı yaratıcı ortam sayesinde bir çok yaralı bilgiyle dolduruyor ve ufkumuzu her gün biraz daha açıyoruz. Okuldan mezun olduğunuz an bu hissiyat hemen kaybolmuyor ve bence yüksek lisansa başlamak için enerjiyi kendinizde bulacağınız en doğru an, okul sonrasıdır. İş hayatına başlayıp hayatınızı rutine döndürdükten sonra bu gibi kararları bence hep erteliyoruz ve yapması daha zor geliyor.  Diğer taraftan da kendinize şöyle diyor olabilirsiniz; 4 yıllık eğitim süresince saatlerce çalışıp, uykusuz kalmak, proje yetiştirme ve juri stresi yaşaşadıktan sonra hemen tekrar okula başlamak yorucu olacak biraz mola vermem gerekiyor diye düşünüyor olabilirsiniz. Ben size, sizin konumunuzdayken verdiğim kararı ve nasıl ilerlediğimi kısaca anlatayım. Yukarıda bahsettiğim gibi hazır akademik dünyanın etkisinde ve bilgileri çok taze ile kesinlikle Yüksek Lisansıma zaman kaybetmeden başlayıp bitirmek gerektiğini düşündüm. Açıkçası bu aklınızda kesinlikle, evet ben bunu yapacağım diye karar verdiğiniz bir şeyse zaman kaybetmemek gerektiğini düşüyorum. Ben 4 yıllık çok zorlu geçen bir mimarlık eğitiminin sonuna doğru başvuracağım üniversiteler için hazırlamam gereken metaryellerin üzerine sıkı bir şekilde çalıştım ve başvurularımı bu üniversitelere yolladım. Bu tarihler genelde her yılın Kasım ve Ocak ayları içerisine düşüyor (Amerika için). Sonrasında okulun "Fall" döneminde okullar başlayana kadar bir staj bulup çalıştım ki bu süre içerisinde birazda iş hayatının nasıl olduğunu anlamak istedim. Ayrıca şunuda biliyorum ki Amerika'da özellikle yüksek lisansa kabul aldığınızda 1 sene boyunca o hakkınızı kayıp etmiyor ve ertesi sene başlayabiliyorsunuz. Eğer bu staj süresince fikrininizi değiştirirseniz buda bir seçenek olur.  Fakat benim düşüncem en doğrusu okul bittiğinde, bilgileriniz taze iken akademik ortamın enerjisi tam anlamıyla üzerinize sinmişken, soğutmadan yüksek lisansınızı tamamlamak olacaktır. Çalışma kısmını yüksek lisans yaparkende düşünecek çok zamanınız olacaktır zaten. Mezun olduktan sonra bir süre Türkiye'de mi çalışmalıyım? Yukarıda da belirttiğim gibi, okul sonrası bir süre çalışmanın bir sakıncası olduğunu düşünmüyorum fakat şunuda unutmayalım iş ortamının enerjisi verdiği hissiyat akademik ortamdan daha farklı. Hayatınızın akışı değişiyor ve eski akışı kaçırabilme durumumuz oluyor ve bu bizi yüksek lisans fikrini ikinci plana itmemize sebep olabilir.  Eğer bundan kaçınabilirseniz, tabiki bir süre mezun olduktan sonra çalışabilirsiniz. 4-12 ay arasında kazanacağınız iş tecrübesinden sonra, bu deneyiminizi de başvuru öğelerine ekleyecek olmanız, başvurunuzu güçlendirecektir. Ama unutma ki bu noktada zaten üzerine çalışmış ve tamamlanmaya neredeyse hazır olan bir portfolyo ve niyet mektubun olması lazım ayrıca referanslarınıda sağlama almış olman lazım.  Eğer çalıştığın süre içerisinde değilde çalışmaya başlamadan yüksek lisans başvurularını tamamlayıp yolladıktan sonra staja ve ya çalışmaya başlarsan eğer seçim hakkın olur. Hem iş ortamını bir görmüş olur hemde kararını vermek için daha fazla vaktin ve seçeneğin olur. Bir bilinmezliğe girmezsin böylece. Mezun olduktan sonra direkt yurtdışında mı çalışma planları yapmalıyım? Ben açıkcası mezun olduktan sonra direkt yurt dışında çalışmayı hedefleye diğer seçeneklere göre daha uzak bakıyorum. Öncelikle yurt dışında iş aramanın, işi bulmak dışında bir çok zorluğu var. Öncelikle yurt dışında mimari şirketlere başvurduğunuz zaman, staj haricinde konuşuyorum, en az 5 yıllık bir iş tecrübesi ve çok güçlü bir cv istiyorlar. Şirketi bulduktan sonra atlatmanız gereken bir vize süreci olacak ve buda stresli bir dönem olacaktır. Bence yurt dışına öncelikle master a gitmeli ve gittiğiniz ülkede master sonrasında iş aramalısınız. Çünkü gittiğiniz bölgedeki okullar genel olarak oradaki mimarlık şirketleri tarafından biliniyor olacaktır. Sonrasında eğitim süreniz boyunca bir çok kişi tanıma, staj yapma ve bağlantı kurma şansını bulacaksınız ve bu süreyi hem tecrübenizi, kredibilitenizi arttırarak, CV'nizi güçlendirmek için kullanabilirsiniz. Ama direkt, mezun olduktan sonra bunları düşünmek bence diğer seçeneklere nazaran daha az etkili ve belirsiz bir yol haline geliyor. Fakat bu kesinlikle tam anlamıyla aradığınız işi bulamayacak, ve başarılı bir kariyer başlangıcı yapamayacağınız anlamına gelmiyor. Gerçekten yapmak istediğiniz buysa sizi durduran hiç bir şey yok. Bu yolda ilerlemek için gerekenleri yapıp sonuçlarını gördükten sonra kararınızı verebilirsiniz. Sevgiler, -Ege

Merhaba Sümeyra, Öncelikle Portfolio Cracker'a katıldığın için ve bu konuyla ilgili Forum paylaşımında bulunduğun için çok teşekkür ederim. Aslında bu sorunun kapsamı çok geniş olmala birlikte ben önemli olduğunu düşündüğüm bir kaç önemli noktayı bilgim doğrultusunda paylaşmanın en doğru yaklaşım olacağını düşündüm. "Merhaba, Amerikada ki mimarlik egitiminin Turkiyede ki egitimden farki nedir?" Öncelikle düşünüyorum ki Türkiye ve Amerika'da ki mimarlık eğitiminde ki farklılıklardan birtanesi akademik ortamın işeyişidir Amerika da mimarlık eğitimi süresince dersini aldığınız hocalarla yakın ilişkiler kurabilir, fikir ve düşüncelerinizi her an paylaşabilir ve onları hemen hemen her zaman sorularınız için, gerekli gördüğünüz yardımı almak için müsait bulabilirsiniz. Akademik ortamda projelerinize karşı yapılan görüşler tamamen sizi ve projenizi daha ileriye taşımanızı sağlayacak destek verici görüşlerden oluşmaktadır. Eğer gerekli zamanı projenize verip sizden yapmanın istenilen bütün proje aşamalarını zamanında yaptığınız taktirde derslerinizde %95 oranda geçersiniz. Projelerinizi hazırlarlayacağınız hayal gücünüzü en son noktaya taşıyabileceğiniz ve teknik çizimlere çok fazla önem vermek yerine ortaya sunmuş olduğunuz fikre önem veren bir yaklaşım bulunmaktadır. Farklı olduğunu düşündüğüm başka bir konu ise proje dersleri ve ayrıca seminer olarak aldığınız derslerde yüksek miktarda "Reserach Paper, Reflection" yazıları yazmanızdır. Genelde her derste yazmanız gerekecek olan araştırma raporları olacaktır gerek projeniz gerekse aldığınız diğer mimari dersler için. Buradaki mimarlık eğitimi sisteminde yazıma ve ayrıca araştırmaya çok önem veriyorlar. Şöyle bir örnek verebiliriz; Alacak olduğunun mimarlık tarihi derslerinde, genelde 2 tane farklı ders oluyor bunlar, final sınavlarınız olmuyor. Final notunuz yazacak olduğunun Research Paper' lara dayalı oluyor. Kısacası teori ve araştırma bir adım önde tutuluyor. Benim genel olarak farklı olduğunu düşündüğüm bazı noktalar bunlar. Eğer özel olarak merak ettiğiniz bir konu olursa lütfen aşağıya yorum olarak devam edin. Umarım birazda olsa sorunuza cevap verebilmişimdir. Paylaşımınız için tekrar çok teşekkür ederim.